İlk Buluşma İçin Üç Tavsiye
Tebrikler! Hoşlandığınız bir kadınla en sonunda tanıştınız. Arkadaşlarınız aracılığı ile ya da internet üzerinden... Veya yolda tek başına yürürken bir anda... Hiç önemli değil. Önemli olan, birkaç gün sonra onunla ilk buluşmanıza gideceğiniz. İşte şimdi size, kalbinizin gümbür gümbür çarpmasına neden olan bu ilk buluşma için daha iyi hazırlık yapabilmeniz adına birkaç ipucu veriyorum.
Dış görünüş tabii ki ilk buluşmanın en "trik" faktörü. Randevunun ilk saniyesinde, onunla ilk karşılaştığınız an gözlerinin içine bakarken en basit tabirle "çekici" görünmelisiniz. Eh, bu noktada size kötü bir haberim var: herhangi bir efor sarfedilmeksizin hiç kimse müthiş gözükemez. Sırf bunun için stil ve moda tasarımcılarına yüzbinlerce lira bayılan Kıvanç Tatlıtuğlar, Kenan İmirzalioğlular bile... Çaba harcamadan güzel bir şey elde edecek kadar şanslı olduğunuzu düşünüyorsanız, o başka; ama hiç sanmıyorum. O yüzden yazdıklarıma gözünüzü, kulağınızı ve beyninizi pür dikkat vermenizi istiyorum.
Evet, ilk buluşmada güzel, bakımlı ve çekici bir görünümünüz olmalı ama diğer taraftan bu tavsiyeme gereğinden fazla asılıp, sınırı geçerek muhteşem görünmeye çalışırsanız da buluşacağınız kadına haddinden fazla "coşkulu" bir imaj verebilirsiniz. Bu da onu korkutabilir. Hatta sizden uzaklaştırabilir de. Eğer olaylar bu yönde seyrederse, ikinci buluşmayı ve daha sonrasını unutun!
O zaman ne yapmak gerekiyor? Önce dış görünüşün güzel olsun, kötü görünme diyorsun, ama sonra çok aşırı süper gözükme demeyi de ihmal etmiyorsun.
Öyle diyorum, haklısınız, çünkü her şeyi dozunda ayarlamamız gerekiyor.
Öncelikle temiz olmalı ve güzel kokmalısınız. Dış görünüşün ilk iki şartı... Demek istediğim, kadının yanına kötü kokarak gitmeyin. Sıfır kokuyla da gitmeyin. Bir parfüm sıkın. Ama şişesini üzerinize boşaltmadan... Kritik noktalara küçük fısfıslar... Kaliteli olsun. Ucuza kaçmak için "Bir sıktınız mı üç gün kalır" sloganlı doldurma parfümlerin yanından bile geçmeyin. Zaten, parfümü bir sıkayım üç gün, beş gün üzerimde kalsın kafasındaysanız, kendinizi de bir öz eleştiriden geçirin derim. Beş gün duş almadan gezerseniz, en pahalı parfüm bile cildinizden fışkıran kötü kokuları bastırmaya yetmeyecektir. İstediği kadar üzerinizde tutunmaya çalışsın. Boşa çaba...
İş, kıyafet seçimine geldiğinde, en temel gerçeği takip etmeniz gerekiyor: rahatlık. Gardırobunuzdaki en pahalı, en muazzam elbiseyi giymek zorunda değilsiniz. Temel fikir, rahat olmak... Eski ve salaş olmamak kaydıyla temiz -ki bu önemli- ve kendinizi içinde rahat hiddeceğiniz herhangi bir tişört, pantolon yeterli olacaktır. Kendinizi rahat hissetmeniz ilk buluşma için çok önemlidir. O yüzden bunu aklınızdan sakın çıkarmayın. İşimiz gösteriş değil, podyuma da çıkmayacağız. E o zaman?
İlk buluşma gününden çok kısa bir süre önce görünüşünüzde sakın ciddi değişiklikler yapmayın! Çünkü buluşacağınız kadın sizle, şu anki görünüşünüz üzerinden tanışmadı mı? Evet, tanıştığınızda ve kadın randevu teklifinizi seve seve kabul ettiğinde aynen şimdiki gibi gözüküyordunuz. Bu da o kadının sizin şu anki halinizden hoşlandığı anlamına gelmiyor mu? O zaman karşı tarafı etkilemek için ekstradan keskin değişiklikler yapmanın lüzumu ne? Bir buluşma için tüm stilini değiştirebilen bir insanın, ileriki zamanlarda başka bir şey için kafasında neleri değiştirebileceğinin olasılığını o güzel kadına niye hesaplatmaya çalışasınız ki?
Sonuç olarak, verdiğim tavsiyelerin hiçbiri bilmediğiniz şeyler değil. Ama insanın bile bile hata yapan bir canlı olduğunu da belirtmekte fayda var. O yüzden birtakım temel noktaları tekrar hatırlatmak istedim. İlk buluşma; rahat, doğal ve kendi gibi olanların kazançlığı bir süreçtir. Bir buluşmaya aşırı anlamlar yükleyerek aşırıya kaçanlar hep kaybedenlerdir. Oysa siz kazanacaksınız.
Post a Comment